20 Ağustos 2007 Pazartesi

amerika'da court'a cikmak...

Evet, gecen gun bahsettigim uzere bugun trafik cezami odemek icin court ( mahkemeye ) gittim. Simdi amerikada kucuk bir trafik davasi etrafinda tum bu mahkeme surecini anlatacagim.
Oncelikle giriste cezayi odeyip odemeyeceyimi sordular. Odersem mahkemeye girmeme gerek olmayacakmis. Ama ben polisin cezani indirebiliriz sozune itimaden mahkemeye cikmayi istedim.
Iceri girdigimde – municipal court oldugundan olsa gerek – kucucuk bir mahkeme gordum. Oyle ki, izleyicilere ayrilan bolum sadece uc siradan olusuyordu. Yargic ( judge ) gelmeden once prosecutor denilen savci “beni gormek isteyen varsa surda siraya girsin” ve biz de bir umutla siraya girivermis bulunduk. Gercekten de iceri girdigimde bana cezamda indirim yapacagini soyledi ve yapti. Ardindan hakim iceriye girdi ve girmesiyle birlikte “all rise” sesi esliginde hepimiz ayaga kalktik. Tam on dakika boyunca dunyanin en hizli konusan adami modunda ne dedigini bir turlu anlayamadigim bir konusma yapti. Beni cagirdiginda ayni konusma hizini surdurmeyi denedi ancak anlamadigimi soyleyince tane tane konustu ve savcinin verdigi indirimi Kabul edip etmedigimi sordu. Ben de ediyorum ancak ogrenciyim param yok nasil odeyecegim bu cezayi dedim. Bugun ne kadar verebilirsin diye sordu. 50 dolar dedim. Kalanini taksit yapabilir misiniz dedim. Bir seyler yapariz dedi. Aylik olarak 25 dolarlik odemelere bolduler. Ve, toplamda 139 dolar para cezasi ile ehliyetime islenecek 2 ceza puani aldim. Boylece, amerikadaki ilk ve umarim son trafik cezamizi almis, ilk mahkememize de cikmis olduk. Aman sizin basiniza gelmesin.