Önceki yazıda kısa da olsa bir giriş yaparak Amerikan eğitim sisteminin mevcut durumuna dair değerlendirmelerde bulunmuştuk. Bu yazımızda biraz daha somut örnekler üzerinden giderek ülkemiz eğitim sistemi ile kıyaslamalarda bulunacağız. Başta hatırlatmakta fayda var, yazımız daha ziyade üniversite öncesi eğitim devrelerine yoğunlaşacaktır.
Evvela çoğumuzun düşmüş olduğu bir yanılgıyla söze başlamak isterim. Şöyle ki, sanılanın aksine Amerikan Eğitim Sistemi dünya sıralamasında Asya ve Avrupa ülkelerinden fersah fersah geride. Özellikle de Matematik ve Fen alanlarında gözle görülür bir fark var dünyanın diğer milletleri ile kıyaslandığında. Dünyanın hemen her alanında en önde olduğu düşünülen bir süper gücün eğitimde bu denli kanayan bir yaraya sahip olmasının elbette farklı nedenleri olacaktır. Ancak ben bu yazıda belki biraz daha akademik çalışma gerektiren bu konuya dair kişisel gözlemlerimi sizlerle paylaşacağım.
Zorunlu Eğitim
Amerika”da zorunlu eğitim 12 yıl (ana okulu bu 12 yıla ilave edildiğinde toplam 13 sene oluyor). Ancak zorunlu eğitim 16 yaşından sonra kişinin kendi tercihine bırakılıyor ve dileyen lise eğitimini yarıda bırakabiliyor. Ülkenin güvenlik açısından problemli bölgeleri dışında genel eğilim liseden mezun olma yönünde.
Taşımalı sistem
Devlet okullarının en belirgin özelliği her öğrencinin taşımalı sistem ile evlerinden alınması ve bunun karşılığında herhangi bir ücret talep edilmemesi. Sarı renkli uzun okul otobüslerini sabahın erken saatlerinde yollarda görmek mümkün. Okul otobüsleri trafikte akıl almaz önceliğe sahip. Otobüsler yolda öğrenci indirip bindirmek için durduğunda yolun her iki tarafındaki araçlar durup otobüs”ün tekrar hareket edeceği ana kadar beklemek durumundalar.
Eğitim masrafları
Her şeyin parayla satın alındığı bu ülkede devlet okulları ücretsiz. Okul servisi, öğlen yemeği ve ders kitapları da ücretsiz olarak sunulmakta. Ders kitapları okula ait olup her yıl sonunda tekrar okula iade edilmek mecburi bulunmakta.
Özel Okullar / Private Schools
Eğitim ve kalite denilince ülkemizde aklımıza öncelikle özel eğitim kurumları gelmektedir. Aynı kaide eğitimin ücretsiz olduğu Amerika”da da geçerli. Özel okul deyince amerikada birden farklı yapı söz konusu. İlki dini bir kimliği bulunmakla birlikte eğitim müfredatını takip eden okullar ve Secular yani herhangi bir dini vurgusu bulunmayan özel okullar.
İlk grubun en öne çıkan okulları hiç şüphesiz Catholic schools. Her ne kadar öğrenci sayıları gitgide azalsa da hala ülkenin en yaygın özel okul zincirine sahip. Ardından Yahudilere ait özel okullar ve tek tük de olsa Islamic schools bu grup içerisinde değerlendirilebilir.
Dini hassasiyetleri olan ancak öğrencilerini dilediğine inanmakta serbest bırakan Quaker okulları ise bu iki grup arasında düşünülebilir. Quaker’lar “Tanrı içimizdedir” diyerek kendilerini klasik hristiyan inancından ayıran ve İngiltere”den Yeni Dünya’ya göç ettikten sonra kurdukları eğitim kurumları ile günümüze kadar varlıklarını sürdüren bir topluluk. Günümüzde 20’den fazla eyalette Friends School adındaki okullar zincirine sahipler ve dudak uçuklatan yıllık kayıt ücretine rağmen üst gelir grubuna mensup ailelerin tercihi durumundalar.
Özel Eğitim / Special Education
Special Education olarak da bilinen bu kavram Amerikan devlet okullarında başlı başına bir uzmanlık olarak değerlendirilmekte. Özel eğitim denilince kast olunan şey “yetersiz ya da özel ilgiye muhtaç” çocuklara verilen eğitim. Bu çocuklar genellikle normal sınıf ortamından alınıp daha az öğrencinin bulunduğu özeşl sınıflara yerleştirilip yavaşlatılmış eğitime tabi tutuluyorlar. Burada amaç, öğrencinin zorlandığı konuları oldukça basite indirip konuları hazmederek ilerlemesini sağlamak ve normal bir sınıfta kendini aptal gibi hissetmesinin önune geçmek. Bu durum özellikle algılama gücü zayıf olan çocukları sürekli basit problemlerle meşgul ettiği için lise son sınıfa gelmiş bir çok öğrencinin hala ilkokul düzeyinde bilgilere sahip olması gibi ilginç sonuçlar ortaya çıkarabiliyor.
Amerikalı Öğretmenler
Evet, yukarıda kısaca ana hatlarıyla anlatmaya çalıştığımız eğitim sisteminin hiç kuşkusuz en büyük bileşeni de öğretmenler. Amerikan kültürüyle yetişmiş herhangi bir milletten dahi olsa öğretmenler hakkında bir kısım genellemelerde bulunmak sanırım çok da yersiz olmasa gerek. Maddeler halinde üzerinden geçecek olursak:
1. Amerikalı bir öğretmen çalıştığı müddetçe maaş alır. Anlaşması, bir yılda alacağı tutar olarak hesaplanır ve 10 ay boyunca maaş alır.
2. Kalan iki ayda maaş alamayan öğretmen eğer aldığı maaş tatmin edici değilse kendine yaz ayları için kendine ek iş bakar. Çoğunlukla gazetelere çocuk bakıcılığı türünden ilanlar verenler ilkokul öğretmenleridir.
3. Sene başında yapılan sözleşmenin dışına çıkmazlar. Ne bir dakika eksik ne de bir dakika fazla çalışırlar. Bizdeki memurlar gibi saatleri dolduğunda bir anda ortadan kayboluverirler.
4. Amerikalı öğretmenler özellikle ilkokul 1,2 ve 3. sınıflarda manipulative denilen öğrenmeye yardımcı olduğuna inandıkları oyuncaklar, sayı küpleri ve duvar kağıtlarına çok önem verirler. Belki de sırf bu yüzden bizim birinci sinifta öğrendiğimiz çarpım tablosunu çocuklara öğretmeleri üçüncü sınıfı bulur.
5. Amerikalı öğretmen ders kitabını bitiremez.
6. Bir derste verebileceği konuyu bir haftaya yayıp güya çocukların daha iyi anlamasını sağlar.
7. Amerikalı bir öğretmene çocuğunuzun durumu sorduğunuzda “He is doing very well” yanıtını alırsınız. Çocuğunuzun inanılmaz gelişme göstermekte olduğunu söyler, buradan kendine pay çıkarır ve çocuğun ileride karşılaşacağı sorunları pek de umursamayarak gününü doldurmaya bakar.
Amerikan Eğitim Sisteminden seçmeler:
1. Küçük yaştan itibaren öğrencilere aşırı bir kendine güven aşılarlar. Bu yüzden çocuklar, toplum önüne çıkmak, konuşma yapmak gibi meziyetler kazanırlar.
2. Öğrenciler serbest kıyafet uygulamasıyla bu özgğüvenlerini pekiştirirken, aynı zamanda öğretmenin karşısındaki rahat tavırlarıyla da cool olma özentisi içine girerler.
3. Matematik dersleri tamamiyle hesap makinesi üzerine inşa edilmiştir. Öğrencilere orta okuldan itibaren hesap makinesi kullandırtmaya başlarlar ve böylelikle tembelliğe alışan öğrenci 3 kere 5 kaç eder sorusuna bile hesap makinesiyle cevap vermeye kalkar.
4. Ders kitapları inanılmaz kalındır. Türkiye’de tüm ortaokul müfredatını kapsayacak kadar kalınlıktaki bir kitap Amerika’da sadece bir yıl boyunca kullanılması öngörülen bir kitaptır. Ders kitapları (özellikle matematik ve science) rengarenk, kuşe kağıda basılmış, her konunun başındakı oyunlarıyla sözüm ona eğlenceli bir hale getirilmiştir.
5. Ders kitabında yer alan tüm aktiviteleri yapmaya kalkarsanız asla senenin sonunu getiremezsiniz.
6. Ders aralarında tenefüs yoktur, sadece öğrenciler defter ve kitaplarını almak için dolaplarına giderler.
7. Öğrenciler wc ihtiyaçlarını gidermek için ders ortasında izin isterler.
8. Normal dersler bittikten sonra, isteyen öğrenciler “after school” da denilen okul sonrası klup, spor, özel ders alma gibi aktivitelere kalabilirler.
9. Amerikan kültürünün bir diğer yansıması olarak öğretmen sınıfa girdiğinde öğrenciler ayağa kalkmazlar. Onun yerine dışarda beklerler.
Referanslar : Bu yazı tamamen kendi gözlemlerimden yola çıkılarak yazılmıştır. Herhangi bir bağlayıcılığı olmadığı gibi herhangi bir kaynaktan istifade edilmesi de söz konusu olmamıştır.
Evvela çoğumuzun düşmüş olduğu bir yanılgıyla söze başlamak isterim. Şöyle ki, sanılanın aksine Amerikan Eğitim Sistemi dünya sıralamasında Asya ve Avrupa ülkelerinden fersah fersah geride. Özellikle de Matematik ve Fen alanlarında gözle görülür bir fark var dünyanın diğer milletleri ile kıyaslandığında. Dünyanın hemen her alanında en önde olduğu düşünülen bir süper gücün eğitimde bu denli kanayan bir yaraya sahip olmasının elbette farklı nedenleri olacaktır. Ancak ben bu yazıda belki biraz daha akademik çalışma gerektiren bu konuya dair kişisel gözlemlerimi sizlerle paylaşacağım.
Zorunlu Eğitim
Amerika”da zorunlu eğitim 12 yıl (ana okulu bu 12 yıla ilave edildiğinde toplam 13 sene oluyor). Ancak zorunlu eğitim 16 yaşından sonra kişinin kendi tercihine bırakılıyor ve dileyen lise eğitimini yarıda bırakabiliyor. Ülkenin güvenlik açısından problemli bölgeleri dışında genel eğilim liseden mezun olma yönünde.
Taşımalı sistem
Devlet okullarının en belirgin özelliği her öğrencinin taşımalı sistem ile evlerinden alınması ve bunun karşılığında herhangi bir ücret talep edilmemesi. Sarı renkli uzun okul otobüslerini sabahın erken saatlerinde yollarda görmek mümkün. Okul otobüsleri trafikte akıl almaz önceliğe sahip. Otobüsler yolda öğrenci indirip bindirmek için durduğunda yolun her iki tarafındaki araçlar durup otobüs”ün tekrar hareket edeceği ana kadar beklemek durumundalar.
Eğitim masrafları
Her şeyin parayla satın alındığı bu ülkede devlet okulları ücretsiz. Okul servisi, öğlen yemeği ve ders kitapları da ücretsiz olarak sunulmakta. Ders kitapları okula ait olup her yıl sonunda tekrar okula iade edilmek mecburi bulunmakta.
Özel Okullar / Private Schools
Eğitim ve kalite denilince ülkemizde aklımıza öncelikle özel eğitim kurumları gelmektedir. Aynı kaide eğitimin ücretsiz olduğu Amerika”da da geçerli. Özel okul deyince amerikada birden farklı yapı söz konusu. İlki dini bir kimliği bulunmakla birlikte eğitim müfredatını takip eden okullar ve Secular yani herhangi bir dini vurgusu bulunmayan özel okullar.
İlk grubun en öne çıkan okulları hiç şüphesiz Catholic schools. Her ne kadar öğrenci sayıları gitgide azalsa da hala ülkenin en yaygın özel okul zincirine sahip. Ardından Yahudilere ait özel okullar ve tek tük de olsa Islamic schools bu grup içerisinde değerlendirilebilir.
Dini hassasiyetleri olan ancak öğrencilerini dilediğine inanmakta serbest bırakan Quaker okulları ise bu iki grup arasında düşünülebilir. Quaker’lar “Tanrı içimizdedir” diyerek kendilerini klasik hristiyan inancından ayıran ve İngiltere”den Yeni Dünya’ya göç ettikten sonra kurdukları eğitim kurumları ile günümüze kadar varlıklarını sürdüren bir topluluk. Günümüzde 20’den fazla eyalette Friends School adındaki okullar zincirine sahipler ve dudak uçuklatan yıllık kayıt ücretine rağmen üst gelir grubuna mensup ailelerin tercihi durumundalar.
Özel Eğitim / Special Education
Special Education olarak da bilinen bu kavram Amerikan devlet okullarında başlı başına bir uzmanlık olarak değerlendirilmekte. Özel eğitim denilince kast olunan şey “yetersiz ya da özel ilgiye muhtaç” çocuklara verilen eğitim. Bu çocuklar genellikle normal sınıf ortamından alınıp daha az öğrencinin bulunduğu özeşl sınıflara yerleştirilip yavaşlatılmış eğitime tabi tutuluyorlar. Burada amaç, öğrencinin zorlandığı konuları oldukça basite indirip konuları hazmederek ilerlemesini sağlamak ve normal bir sınıfta kendini aptal gibi hissetmesinin önune geçmek. Bu durum özellikle algılama gücü zayıf olan çocukları sürekli basit problemlerle meşgul ettiği için lise son sınıfa gelmiş bir çok öğrencinin hala ilkokul düzeyinde bilgilere sahip olması gibi ilginç sonuçlar ortaya çıkarabiliyor.
Amerikalı Öğretmenler
Evet, yukarıda kısaca ana hatlarıyla anlatmaya çalıştığımız eğitim sisteminin hiç kuşkusuz en büyük bileşeni de öğretmenler. Amerikan kültürüyle yetişmiş herhangi bir milletten dahi olsa öğretmenler hakkında bir kısım genellemelerde bulunmak sanırım çok da yersiz olmasa gerek. Maddeler halinde üzerinden geçecek olursak:
1. Amerikalı bir öğretmen çalıştığı müddetçe maaş alır. Anlaşması, bir yılda alacağı tutar olarak hesaplanır ve 10 ay boyunca maaş alır.
2. Kalan iki ayda maaş alamayan öğretmen eğer aldığı maaş tatmin edici değilse kendine yaz ayları için kendine ek iş bakar. Çoğunlukla gazetelere çocuk bakıcılığı türünden ilanlar verenler ilkokul öğretmenleridir.
3. Sene başında yapılan sözleşmenin dışına çıkmazlar. Ne bir dakika eksik ne de bir dakika fazla çalışırlar. Bizdeki memurlar gibi saatleri dolduğunda bir anda ortadan kayboluverirler.
4. Amerikalı öğretmenler özellikle ilkokul 1,2 ve 3. sınıflarda manipulative denilen öğrenmeye yardımcı olduğuna inandıkları oyuncaklar, sayı küpleri ve duvar kağıtlarına çok önem verirler. Belki de sırf bu yüzden bizim birinci sinifta öğrendiğimiz çarpım tablosunu çocuklara öğretmeleri üçüncü sınıfı bulur.
5. Amerikalı öğretmen ders kitabını bitiremez.
6. Bir derste verebileceği konuyu bir haftaya yayıp güya çocukların daha iyi anlamasını sağlar.
7. Amerikalı bir öğretmene çocuğunuzun durumu sorduğunuzda “He is doing very well” yanıtını alırsınız. Çocuğunuzun inanılmaz gelişme göstermekte olduğunu söyler, buradan kendine pay çıkarır ve çocuğun ileride karşılaşacağı sorunları pek de umursamayarak gününü doldurmaya bakar.
Amerikan Eğitim Sisteminden seçmeler:
1. Küçük yaştan itibaren öğrencilere aşırı bir kendine güven aşılarlar. Bu yüzden çocuklar, toplum önüne çıkmak, konuşma yapmak gibi meziyetler kazanırlar.
2. Öğrenciler serbest kıyafet uygulamasıyla bu özgğüvenlerini pekiştirirken, aynı zamanda öğretmenin karşısındaki rahat tavırlarıyla da cool olma özentisi içine girerler.
3. Matematik dersleri tamamiyle hesap makinesi üzerine inşa edilmiştir. Öğrencilere orta okuldan itibaren hesap makinesi kullandırtmaya başlarlar ve böylelikle tembelliğe alışan öğrenci 3 kere 5 kaç eder sorusuna bile hesap makinesiyle cevap vermeye kalkar.
4. Ders kitapları inanılmaz kalındır. Türkiye’de tüm ortaokul müfredatını kapsayacak kadar kalınlıktaki bir kitap Amerika’da sadece bir yıl boyunca kullanılması öngörülen bir kitaptır. Ders kitapları (özellikle matematik ve science) rengarenk, kuşe kağıda basılmış, her konunun başındakı oyunlarıyla sözüm ona eğlenceli bir hale getirilmiştir.
5. Ders kitabında yer alan tüm aktiviteleri yapmaya kalkarsanız asla senenin sonunu getiremezsiniz.
6. Ders aralarında tenefüs yoktur, sadece öğrenciler defter ve kitaplarını almak için dolaplarına giderler.
7. Öğrenciler wc ihtiyaçlarını gidermek için ders ortasında izin isterler.
8. Normal dersler bittikten sonra, isteyen öğrenciler “after school” da denilen okul sonrası klup, spor, özel ders alma gibi aktivitelere kalabilirler.
9. Amerikan kültürünün bir diğer yansıması olarak öğretmen sınıfa girdiğinde öğrenciler ayağa kalkmazlar. Onun yerine dışarda beklerler.
Referanslar : Bu yazı tamamen kendi gözlemlerimden yola çıkılarak yazılmıştır. Herhangi bir bağlayıcılığı olmadığı gibi herhangi bir kaynaktan istifade edilmesi de söz konusu olmamıştır.