Amerika’ya gelen hemen herkesin ilk karşılaştığı sıkıntı muhtemelen günlük konuşulan dili anlamakta zorluk çekmelei olmuştur. İstediğiniz kadar İngilizce bilin, isterseniz kendi ülkenize gelen turistlerle de şakır şakır ingilizce konuşun; bu ülkeye daha ilk ayak bastığınız andan itibaren günlük dilin azizliğine uğruyorsunuz.
Kendimden örnek vermek gerekirse, havaalanında beni ilk karşılayan görevlinin ‘Baltimore’a mı Gidiyorsun’ sorusunu üç defa tekrarlattıktan sonra anladığımı itiraf edebilirim. Ya da mağaza görevlisinin zenci aksanıyla ‘Nasılsın’ anlamında sorduğunu ‘How you doin’ sorularına bir hafta kadar ‘Pardon, anlamadım’ türünden boş gözlerle baktığımı da yeri gelmişken hatırlatayım.
Günlük dile alışmak hiç şüphesiz belli bir zamanını alıyor insanın. Tv, radyo gibi dilin canlı olarak kullanıldığı kaynaklardan istifade etmenin yanında, bir de insanlarla konuşmayı ihmal etmemek gerekiyor. Bu yazıda, bugüne kadar karşılaştığım ve bundan sonra da aklıma geldikçe eklemeyi düşündüğüm günlük dilden alıntılara yer vermeyi düşünüyorum. Belki, bu sayede siteye uğrayan ve Amerika’ya gelmeyi düşünen ziyaretçilere de günlük dile adapte olabilme noktasında bir katkımız olur.
Sözü fazla uzatmadan, dilerseniz ilk örneğimize geçelim.
Günlük dilin bileşenlerinden biri hiç şüphesiz Televizyonlarda kullanılan dil. Türkiye’de de zaman zaman TV’lerde kullanılan lisanı anlayamadığımızdan şüphe ederiz ya, burda da durum çok farklı değil. İlk geldiğim günlerde Hava Durumu’nda InstaWeather ve AccuWeather gibi ifadelerle karşılaşmıştım. Hemen sözlüğü açıp insta ve accu kelimelerine baktım, ancak sözlükte bu kelimelere rastlayamadım. O sıralar gitmekte olduğum dil kursundaki hocam, Insta (instant) ve Accu ( accurate) keimelerinin kısaltma olduğunu, anlamlarının da Türkçe’ye çevirecek olursak Anında ve Güvenilir olduğunu söylemişti. Kısacası, zaman zaman günlük dilde kısaltmalarla karşılaşırsanız mutlaka bir Amerika’lıya danışmakta fayda var diyebilirim.