8 Eylül 2007 Cumartesi

Medya’da Secret’ın Sırrı ve Doku Uyuşmazlığı

Son günlerde Amerika’dan tüm dünyaya ve nihayetinde Türkiye’ye de yayılan bir Secret çılgınlığıdır almış başını gidiyor. Elbette medya dünyası da bu konuya kayıtsız kalamazdı ve pek çok yazar köşelerinde olumlu ya da olumsuz görüşlerini okuyularıyla paylaştılar. Konuya en ilginç yaklaşımı hiç şüphesiz Haşmet Babaoğlu sergiledi.

Babaoğlu, Vatan Gazetesi’nde yayınlanan yazısında , Secret’ın ortaya koyduğu çekim yasası’nın bizim kültürümüze aslında hiç de uygun bir düşünce biçimi olmadığını ve asla babaannelerimizin bize öğrettiği ‘dua’ların gücüyle kıyaslanamayacağını söyledi. Babaoğlu, yalnızca bununla da yetinmedi, bir başka yazısında, ‘İstemek-dilemek ile ilgili bütün bir insanlık birikiminin bu kadar ucuzlatıldığına; insan acılarının böylesine hafife alındığına daha önce rastlamamıştım. Teori aynı zamanda sosyal eşitsizliklere de meşruiyet kazandırıyor’ diyerek kitabın aslında insanlara umut değil, kişisel arzularını tatmin etme dürtüsü kazandırdığını ilave etti.

Aynı konuya aslında bahsetmeye dahi değer bulmayan, ancak kendi penceresinden baktığında kamuoyunu gereksiz yere işgal etmesinden yakınan bir diğer yazar ise Nuh Gönültaş’tı. Gönültaş, kişisel gelişim uzmanı Muhammed Bozdağ’ın ifadelerine yer verdiği yazısında şunları dile getiriyordu: Biz Müslüman bir toplumuz. Bir Allah'ın varlığına inanırız ve O'ndan başka hiçbir şeye kudret atfedemeyiz. İnandığımız Allah gökte kendi başına yaşayan sakallı bir dede değil, tüm evreni varlığa taşıyan, yaratan, yöneten ve planlayan, zaman ve mekan ötesi bir sonsuz varlıktır. Bilir, tercih eder, yapar ve konuşur. En iyisi siz bu kitabı okuyup gereksiz yere vaktinizi harcamayın!

Son olarak da isterseniz, medyafaresi’nde yayınlanan bir haberden aldığım alıntıyla yazıyı noktalayalım. Bakın meğer kitap nelere kadirmiş de bizlerin haberi yokmuş. Kitabın anlattığı her ne ise, satış için uygulanan pazarlama taktikleri bu kitabı adeta bir kutsal kitap gibi sunuyordu. Üstelik kitap, yine hedef kitlenin en çok takip ettiği ünlü insanların ağzından pazarlıyordu kendini. Dikkat edin, kitabın başarısı diye sunulan şeyler aslında kitapla hiç de alakası bulunmayan şeyler. Örneğin David Beckham, "Ben futbola devam etmek istiyorum. Victoria ise Hollywood'a gitmek istiyordu. Madrid'de de hayatımın en zor günlerini geçiriyordum. Sonra ikimiz birden Secret okumaya başladık. Ve bu yasayı hayatımızda bilinçli olarak uygulamaya karar verdik. Bingo! Üç hafta geçmemişti ki, menajerim aradı, inanılmaz teklifi söyledi. Los Angeles Galaxy takımı bana beş yıllığına tam 250 milyon dolar teklif ediyordu. Bu çok acayip bir şeydi. Çünkü hem ben futbol oyanayabilecektim, hem de Victoria, Hollywood'una kavuşacaktı ve 250 milyon dolar gibi rekor bir transfer ücreti alacaktım. O günden beri Secret'ı kutsal bir kitap gibi elimden bırakmıyorum... ‘ derken ne kadar inandırıcı?