radyoyu acip yabanci muzik yayini yapan frekansi aramak gibi bir derdim yok, butun frekanslar bana calisiyor.
25 dolara bir depo benzin alip, 250 mile yol katetmenin turkiye'de araba kullanmakla hic de esdeger olmayacagini dusunuyorum.
kitap okuyamiyorum, onumuzdeki haftaya kadar bitirmek zorunda oldugum Accidental Tourist adli roman da hic sarmadi dogrusu.
Turkiye'de yakinda gosterime girecek dizi filmleri simdiden izlemek de hic heyecan verici degil.
cbs televizyonuna bir protesto metni hazirlamayi dusunuyorum. tabii arkamda yeterli kamu oyu destegini bulursam. ncis dizisinde bir turk kaptanini teroristlere yardim ve yataklikla sucladilar, zaten ayda yilda bir turkiyeden haber cikiyor o da olumsuz cikinca turkiyenin imajini varin siz dusunun.
american culture hocamiz turkiyeyi ziyaret etmis ve cok begenmis. hali hazirda orhan pamuk'un kitabini okuyor ve mayis ayinda maryland film festivali dahilinde gosterime girecek fatih akin'in "duvara karsi" isimli filmini merakla bekliyor. orhan pamuk hakkinda fikrimi sordugunda "kafasi karisik bir adam" dedim, zaten turkiye'de pek sevilmiyor degil mi diye karsilik verdi.
market alisverislerinde tukettigimiz gidalara dikkat ederken, yahudiler icin ozel paketlenmis ve uzerinde U harfi olan yani kosher ( bir nevi yahudiler icin helal ) anlamina gelen markalari secmeye ozen gosteriyorum. peynirinden sutune kurabiyesinden sivi yagina kadar butun urunlerde bu simgeyi bulmak mumkun.
jack johnson dinliyorum bu aralar, meshur Sitting, Waiting, Wishing sarkisiyla gonullerimizde taht kurmustu, Upside Down ile icimizi kipir kipir etmeye devam ediyor.
Baska... amerika iste ya. yasayip gisiyoruz.