30 Eylül 2008 Salı

Türk Kahvehaneleri

Levittown diye bilinen, Pennsylvania’nın New Jersey sınırındaki bir kasabasındayız. Türklerin nüfus olarak oldukça yoğun yaşadıkları yerlerden biri. Bir grup Türk biraraya geldiğinde ya cami açıyor ya da ilk özlemleri olan kahve kültürünü burada devam ettirmeye çalışıyor. İki seneden fazla Amerika’da olmama karşın bugüne kadar bu kahvehanelerden birine girme ihtiyacı duymamıştım. Sağdan soldan duyduğum şeyler vardı, aynen Türkiye’deki gibi Okey oynandığı, Lig maçları izlendiği gibi. Ama en ilginç olanı ise, Amerikalıların bu kahvehanelere Turkish G.. Club ismini takmaları idi. İlk duyduğumda hem gülmüş hem de üzülmüştüm; erkek erkeğe bir araya gelen insanların Amerika’da bu isimle anılmaları çok da garip değildi esasında.
Geçtiğimiz gün, bir vesileyle Levittown’da aynı sokakta bulunan üç ayrı kahveyi bizzat görme fırsatım oldu. Bunlardan ilki, bir restoran tarzındaydı. İçeride hem yemek yiyen, çorba içen hem de gazetesini okuyup çayını yudumlayan insanlar vardı. İkincisi de yine bundan çok farkı olmayan ama biraz daha ferah, aydınlık ve işletmecisi bayan olduğu için en azından G.. Club izlenimi vermeyen bir yerdi.
Üçüncü kahveye girdiğimizde asıl şoku yaşadım. Girişte kapıda Türkçe bir takım yazılar vardı, yemek çeşitlerini falan yazmışlardı. Kağıt A4 büyüklüğündeydi ve ancak yanına yaklaştığında okumak mümkün olabiliyordu. Neyse içeriye daldık, bir de ne görelim her yer kapkaranlık. Perdeler sımsıkı kapatılmış, gün ortasında gece yarısı yaşanıyor gibi. Neden bu böyle, karanlık işler mi çeviriyorlar burda dememize kalmadan, televizyona güneş vuruyormuş da ondan perdeleri kapatmışlar cevabını aldık. İçeride yine Okey oynayan, ‘Kurtlar Vadisi başladı mı?’ diye merakla soran, ‘Kapatamazlar Abi’ diyaloglarından memleket kurtardıkları her hallerinden belli olan yurdum insanları.
Kahveden çıkarken, panosunda Turkish Cafe yerine Turkish Coffee yazdığı için yüzümde beliren gülümsemeye engel olamadığım bu mekan, memleketten onbinlerce kilometre ötede dahi Türk insanının kahvehanesiyle bile varlığını sürdürmeye çalışmasının traji komik halini bana hatırlattı.